30 Aralık 2013 Pazartesi
Külah Tatlı
Lezzeti tarif edilemez bir tatlı..Ancak denediğinizde ne kadar muhteşem olduğunu anlayacaksınız.
Tarif.
Milföy
Kreması için;
2 su bardağı süt
1 çorba kaşığı nişasta
2 çorba kaşığı un
1 vanilya
Üzerine;
Pudra şekeri
Milföy hamuru karelerinden iki tanesini birleştirip dikdörtgen elde ettim.Bunu dört tane eşit şeride böldüm.Herbir şeridi kalıbın etrafına dolayıp külah haline getirdim 180 derce fırında pişene kadar bekledim.Fırına atmadan önce çatal ile delikler açmayı unutmayın yoksa çok kabarır.
Bu arada krema için bütün malzemeleri birleştirip muhallebi gibi pişirdim.Soğuyan milföy külahlarının içine sıcak haldeki kremayı doldurdum.Üzerine pudra şekeri serptim.
AFİYET OLSUN..
Browni Kurabiye (Islak Kurabiye)
Üç aydan fazladır diyette olduğumdan evde hiç tatlı yapmıyordum.Hatta tatlıya dair hiçbir şey eve girmiyordu.Ama pazar günü arkadaşlarım evime geleceğinden dolayı onlara güzel tatlar yapmak istedim.İlki
browni kurabiye..Daha önce birkere bir davette yemiştim ama o çok şurupluydu.Bu tarif tam bir browni tadıydı..
Tarif:
1//2 paket margarin
1 çay bardağı şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta
1 kabartma tozu
1 vanilya
2 yemek kaşığı kakao
Aldığı kadar un
Şerbet :
2 çay bardağı şeker
3 çay bardağı su
İlk olarak şurubu yapıp soğumaya bıraktım.Tüm malzemeleri hamur haline getirip
ceviz büyüklüğünde parçalar halinde 180 derce fırında yaklaşık 20 dakika üzeri çatlayana kadar pişirdim.Fırından aldım ve beklemeden sıcak kurabiyeleri soğuk şerbete batırıp çıkardım.Üzerini süsledim.
Çikolata sosunu sonradan akıl ettim ama daha çok koyulsa dahada güzel olur.
AFİYET OLSUN..
22 Aralık 2013 Pazar
Kartanelerinden Kapı Süsü
Evimi yeni yıl için süslemeye devam:) Aslında bu yeni yıl değilde daha çok ev güzelleştirmek için yapılan detaylar diyebilirim.Çünkü yılbaşından sonra kendilerini kaldırmayacağım.Bu sefer yine kartanesini kullanarak mutfağıma kapı süsü yaptım.Kartanesi motifine bayılıyorum.Bu motifi heryerde kullanabilirim.Mesela geçen sene yılbaşı hediyesi olarak kırmızı mutfak havlularını süslemiştim.
Bu modeli yapmak için lif ipi denilen iplerden kullandım.Kırmızı ve beyaz renklerden bi kaçtane örüp yazın plajdan topladığım ağaç dalıyla beraber kapı süsü oldular.
16 Aralık 2013 Pazartesi
Brokoli Köftesi
Bu leziz tarifi bulduğum ve denediğim için çok mutluyum.İćinde kıyma olmayan bir köfte bu.Ayrıca kesinlikle brokoli kokusu olmadığından brokoli yemeyen ve sevmeyen herkesin bu köfteyi seveceğini umuyorum.
Gelelim tarife:
2 yumurta
Haşlanmış brokoli
Galeta unu
Rendelenmiş kaşar peyniri
Tuz ve karabiber
Haşlanmış brokoliyi küçük küçük doğradım üzerine diğer malzemeleride göz kararı ekleyip yoğurdum.Fırın tepsisine köfte büyüklüğünde parçalar koparıp dizdim.On beş dakika kadar 180 derece fırında pişirdim.
Bence bu tarifi herkes denemeli.Özellikle çocuklar için çok güzel bence.Üstelik sıfır yağ:) Çay saatlerine , yemek yanına garnitür, çocukların beslenmesine, araöğün olarak çayın yanına atıştırmalık yada kahvaltıya süper olur.Tek tavsiyem kesinlikle sıcak tüketilmesi.Soğuduğunda da güzel ama mikrodalgada ısıtılırsa daha güzel olur sanki. Şimdiden afiyet olsun...
Gelelim tarife:
2 yumurta
Haşlanmış brokoli
Galeta unu
Rendelenmiş kaşar peyniri
Tuz ve karabiber
Haşlanmış brokoliyi küçük küçük doğradım üzerine diğer malzemeleride göz kararı ekleyip yoğurdum.Fırın tepsisine köfte büyüklüğünde parçalar koparıp dizdim.On beş dakika kadar 180 derece fırında pişirdim.
Bence bu tarifi herkes denemeli.Özellikle çocuklar için çok güzel bence.Üstelik sıfır yağ:) Çay saatlerine , yemek yanına garnitür, çocukların beslenmesine, araöğün olarak çayın yanına atıştırmalık yada kahvaltıya süper olur.Tek tavsiyem kesinlikle sıcak tüketilmesi.Soğuduğunda da güzel ama mikrodalgada ısıtılırsa daha güzel olur sanki. Şimdiden afiyet olsun...
13 Aralık 2013 Cuma
3 Aralık 2013 Salı
3. Yaşgünü Kıyafeti
Oğlumun 3. yaşgünü için bir kıyafet tasarlamak istedim. Farklı şeyler düşünsemde sonuçta ortaya böyle bir kıyafet çıktı.Aslında zamansızlıktan biraz aceleye geldi.Daha geniş zamanda çalışabilseydim az farklı olacaktı ama yinede herkes beğendi ve benimde içime sindi.Buarada Eminönü nden aldığım kovboy şapkayla süper oldu.
Önce düz beyaz bir kazak aldım.Üzerine keçe ile çalışma yaptım.Dikişleri elimde diktim.Makinede de olur hatta daha sağlam olur ama dediğim gibi pek zamanım yoktu.Kırmızı kıravat şeklinde kestiğim keçenin üzerine siyah üç şeklindeki keçeyi yapıştırdım.Böylece tamamlandı:)
İyiki doğdun annesinin herşeyi.
Son olarak doğumgünü masası...
16 Kasım 2013 Cumartesi
Gökkuşağı Battaniye
Gökkuşağı renklerine sahip örgüler bu sene oldukça popülerdi.Özellikle yabancı sitelerde bu renklere ait yastıklar,battaniyeler ve paspaslara çokça rastladım.Bende kolları sıvadım ve bu battaniyeyi örmeye başladım.
Modeli için biraz kararsızdım ama sevgili Smilena nın ördüğü bu modeli görünce vuruldum ve tamam dedim işte budur.
Çalışma anı fotoğrafları...
Yapımı ; 10 marifet videolarında anlattım.
7 Kasım 2013 Perşembe
Ayıcık Bere
Bu kış oğlum için farklı birkaç tane bere yapmaya karar verdim.İlki ayıcık bere oldu.Tığ ile ördüğüm bu bere için kartopu flora ipini kullandım.Bu ipleri hem renk çeşitlerinin fazla olmasından dolayı hemde hermodele uygun bir ip olmasından dolayı çok seviyorum.
Tabanını ördükten sonra kulaklarını ayrı ayrı örüp bitirdim.Göz için düğme diktim,burnu için krem ipten daire örüp üzerine diktim.
Tabanını ördükten sonra kulaklarını ayrı ayrı örüp bitirdim.Göz için düğme diktim,burnu için krem ipten daire örüp üzerine diktim.
30 Ekim 2013 Çarşamba
Sıcak Su Torbası Kazağı
Kalp desenli birşeyler örmek istiyordum.Uzunca bir düşünceden sonra su torbasına kılıfı örmeye karar verdim.Zaten sicak su torbama bir kılıf dikmeyi planlıyordum.Örgüden kılıf çok şık oldu.
Önü kalp desenli arkası ise çizgili bir desenden yaptığım sıcaksu torbası kılıfım hazır.Uzun ve soğuk kış gecelerinde sıcak su torbası olmazsa olmazım;)
Önü kalp desenli arkası ise çizgili bir desenden yaptığım sıcaksu torbası kılıfım hazır.Uzun ve soğuk kış gecelerinde sıcak su torbası olmazsa olmazım;)
14 Ekim 2013 Pazartesi
Mutlu Bayramlar -Süslü Kavanozlarda Kurabiye
Yarın Kurban Bayramı..Bayram ziyaretlerine eli boş gitmek olmaz.Hep çikolata kolonya vs.götürülür.Ben bu bayram değişik bir hoşluk yaptım.Damla çikolatalı kurabiyeler yapıp kavanozlara doldurdum ve süsledim.
Umarım bu bayram herkes için hayırlı,sağlıklı,mutlu bir bayram olur.
ALLAH kesilen kurbanları kabul eylesin.
MUTLU BAYRAMLAR...
25 Eylül 2013 Çarşamba
17 Eylül 2013 Salı
Hardal Sarısı/Bolero+Elbise
Hardal sarısı sevmediğim bir renktir aslında.İlk olarak ipi gördüm tutuldum sonra tesadüfen kumaşçıda aynı tonda çiçekleri olan siyah bir kumaş gördüm.Hemen kombinledim kafamda ve başladım örmeye.Sonra diktim ve sonuç..
Elbisenin kalıbı 2012 Burda ekim sayısından.Ama dökümlü kumaşlarda daha güzel sonuçlar alınabilir.
Bolero da motif üzerine gelişi güzel oldu.
Örgü aşamasımdan bir fotoğraf...
Etiketler:
bayan dikiş,
bolero,
elbise dikimi,
elbise dikişi,
hardal sarısı,
örgü,
örgü bolero
2 Eylül 2013 Pazartesi
Örgüden Renkli Şişe Kılıfı
Bu fikir aklıma tatilde geldi.Çünkü küçük bir çantanın içine su şişesi sığmıyor ve saatlerce elinde taşımak zorunda kalıyorsun kendilerini.Bu sıkıcı durumu yok etmek için tatilden döner dönmez uygulamaya geçtim.Artık markete,pazara,parka bile giderken şişem hep yanımda:)
Yapılış aşamalarını aşağıdaki gibi fotoğrafladım.Bu modeli denemek istiyordum ama nerde kullanacağımı bulamıyordum.Bence güzel oldu.
Etiketler:
DIY,
örgü,
örgü şişe kılıfı,
petşişe kılıfı,
şişe kılıfı
25 Ağustos 2013 Pazar
Cupkekli Havlu / aşamalarıyla anlatımlı+zincirsiz kapama+havlu kenarı yapımı
Cupkek son dönemlerde oldukça popüler bir desen.Her çalışmada tasarımda bu deseni görmek neredeyse olağan.Bende bu desenle havlularımı süsledim.Yapım aşamalarının jer basamağını fotoğrafladım.
İlk olarak cupkekin gövdesi:
Kirazının yapımında zincirsiz kapama yöntemini kullandım.
Havlunun kenar kısmının yapımı;
Umarım fotoğraflar açıklayıcı olmuştur.Yorumlarla da yardımcı olmaya çalışırım.Sevgiler...
İlk olarak cupkekin gövdesi:
Kirazının yapımında zincirsiz kapama yöntemini kullandım.
Havlunun kenar kısmının yapımı;
Umarım fotoğraflar açıklayıcı olmuştur.Yorumlarla da yardımcı olmaya çalışırım.Sevgiler...
22 Ağustos 2013 Perşembe
Gömlek Elbise
Bayram için diktiğim elbisem.İki hafta geçti üzerinden ama ancak paylaşabiliyorum malum bayramla beraber tatile çıkınca işler biraz birikti.Dikiş öğrenmeden çok önce hep kendime göre böyle bir elbise aradım.Sağolsun markalar ya minicik ya kısacık üretim yapıyorlar artık.Bende dikişimi öğrendiğime göre istediklerimi dikebilirim artık;) Bu arada bu elbiseyle kalfalığımı tamamladım bence,çok özene bezene teğelli çalıştım.
Kalıp 2013 mart sayısından,aşağıdaki gibi.Yalnız iki nokta verdiğine bakmayın bence yakası çok zordu.Bir gün sırf yakayla uğraştım.Ama başardım;) Birde bel çizgisinden itibaren yanlardan biraz açtım ki aşağıya doğru bollaşsın diye.Aşırı derecede çok sevdim ve çok beğendim.Sonunda istediğim elbiseye kavuştum.Yaşasın dikiş bilmek.
18 Ağustos 2013 Pazar
Karadeniz Turu
Bu sene tatilimizi tur şeklinde yapmaya karar verdik.Dört gün gezi iki gün deniz yaptık.İyiki de böyle bir tatil yapmışız.Muhakkak ülkemin her yeri güzel ve nasip olursa her yerini görmek istiyorum.Biz karadeniz turu yaptık.Sağdan soldan edindiğimiz bilgiler internetten araştırdığımız kadarıyla donanıp düştük yollara.İlk durak Sümela Manastırı idi.
Bu muhteşem yapıyı insanların yapabildiğine inanamıyor insan..
Aşağıdaki araba yolundan çektiğim manastırın görüntüsü..
Şimdi bizim yaptığımız büyük bir cahillikten bahsedeceğim.Sümela ya çıkışta bir araba yolu birde tırmanma yolu var.Biz bilmediğimizden tırmanma yolundan çıktık.Çık çık çık bitmedi.Tam elli dakikada ulaştık manastıra.Tabi çocukla mahvolduk.Meğersem artık arabalar manastıra kadar çıkabiliyormuş.Hatta dolmuşlar bile kalkıyormuş aşağıdan.Dönerken dolmuşla indik.
Ne kadar yorulmuş olursak olalım manastıra ulaştığında insanda ne bacak ağrısı kalıyor ne başağrısı.Şuana kadar hayatımda gördüğüm en güzel insan yapısı.
Arkaımzda gördüğünüz manzara manastırın avlusu.Öndeki duvarlarda yan tarafın çatısının altında.
İşte manastırın camından gözüken muhteşem yeşillik..
O yıllarda böyle bir yer nasıl yapılmış,yaşayanlar burda nasıl yaşamış aklımda bir milyon soru vardı buradan ayrılırken.
İkinci Ayder Yaylası na çıktık.Resmen oksijenden burnumun yandığını,ciğerlerimin sızladığını hissettim burada.
Yukarı çıkarken yol üstünde Ayder doğa diye bir mekan var ki yaylaya çıkan herkesin bence uğramadan geçmemesi gereken bir yer.
Burası gerçekten kendi içinde bir doğa..Şelalesi,alabalık havuzu,hayvanat bahçesi,değirmeni,kuzineli salonu,açık yemek bahçesi,at turu yapılan yeri,ağaç salıncağı ve inanmayacaksınız tulumlu kemençeli canlı konseri bile var.
İşte fotoğraflar..
Ve Ayder Yaylası...,İlk olarak araba ile çıkabildiğimiz yere kadar çıkıp aşağıya doğru indik.Tepede muhteşem manzaralar mevcut.
Ayder den sonraki yaylalar..
Hiç görmediğim manzaralar mevcut burda.Yoldan akmaya devam eden şelale..
Sen nasıl muhteşem bir yersin.Nasıl yeşilsin,nasıl temizsin böyle..Resmen burada yaşayanın ölmeyeceğini düşünüyor insan.
Ayder de ilk defa gördüğüm üçgen poğaça..
Yürüme yolu ve kenarındaki satış barakaları...
Ve düzlük,buraya uzanıp saatlerce kalkmamak istiyor insan.
Oğlumda mutlu..Çekebildiğimiz kadar oksijen çektik içimize,depolayabilseydik keşke..
Güle güle Ayder...Sana yine gelmek istiyorum..
Sonraki durak,Mençuna Şelalesi..
Belki çok ünlü olmayan belki çok sapa kalan belki ulaşımı çok zor olan belki duyurulması,herkese anlatılması gereken bir yer burası..Artvin sınırları içerisinde insanın ömründe en az bir kez gidip görmesi gereken doğanın mucicesi...
Herşey bu köprü üzerinden geçtikten sonra başlıyor.Başka hiç tabela yok.Resmen daracık bir yolu takip ederek şelaleye ulaşıyorsun.Ama 40 dakikada..
Yolda sana eşlik eden yeşillikler ve muhteşem manzara..
Şelaleye ulaştığında nefes nefese kanter içindesin..O sesi bir duyuyorsun..Tamam herşey bir anda bitiyor.Bütün yorgunluk uçup gidiyor.Bir de önündeki taşlara oturup dinlenince,mis,ötesi yok..
Şelalenin ön kısmına asma köprü yapmışlar..
Ayaklar o buz gibi tazecik mis kokulu suya sokulmadan,bütün negatif enerji suya verilmeden dönmek olmaz dimi...
Ve çok sevdiğim,elimde olsa orada kalsam dediğim yer:Uzungöl...
Duru suyuyla,göldeki rengiyle,dağındaki sisiyle,yemyeşil ormanıyla,mis gibi kokusuyla..Öyle bir yer Uzungöl..
Karadeniz e gidince yemek tercihlerimizi hep yöreselden yana kullandık.Test ettik onayladık,hepsi harika..
Kaygana..
Kuymak..
Mıhlama...
Çayeli fasulyesi(Lale Lokantası muhteşem yapıyor.)
Laz Böreği (kendisi bir tatlı,baklava arası muhallebi..)
Turşu kavurma+tereyağında alabalık
Hamsiköy Sütlacı...
Çok uzun bir yazı oldu,sonuna kadar okuduysanız teşekkür ederim.Umarım gideceklere yararlı olur ve gitmeyi düşünenlere de fikir verir.Herkesin memleketimizin sahip olduğu bu güzel değerleri muhakkak bir gün görmesini dilerim.
Bu muhteşem yapıyı insanların yapabildiğine inanamıyor insan..
Aşağıdaki araba yolundan çektiğim manastırın görüntüsü..
Şimdi bizim yaptığımız büyük bir cahillikten bahsedeceğim.Sümela ya çıkışta bir araba yolu birde tırmanma yolu var.Biz bilmediğimizden tırmanma yolundan çıktık.Çık çık çık bitmedi.Tam elli dakikada ulaştık manastıra.Tabi çocukla mahvolduk.Meğersem artık arabalar manastıra kadar çıkabiliyormuş.Hatta dolmuşlar bile kalkıyormuş aşağıdan.Dönerken dolmuşla indik.
Ne kadar yorulmuş olursak olalım manastıra ulaştığında insanda ne bacak ağrısı kalıyor ne başağrısı.Şuana kadar hayatımda gördüğüm en güzel insan yapısı.
Arkaımzda gördüğünüz manzara manastırın avlusu.Öndeki duvarlarda yan tarafın çatısının altında.
İşte manastırın camından gözüken muhteşem yeşillik..
O yıllarda böyle bir yer nasıl yapılmış,yaşayanlar burda nasıl yaşamış aklımda bir milyon soru vardı buradan ayrılırken.
İkinci Ayder Yaylası na çıktık.Resmen oksijenden burnumun yandığını,ciğerlerimin sızladığını hissettim burada.
Yukarı çıkarken yol üstünde Ayder doğa diye bir mekan var ki yaylaya çıkan herkesin bence uğramadan geçmemesi gereken bir yer.
Burası gerçekten kendi içinde bir doğa..Şelalesi,alabalık havuzu,hayvanat bahçesi,değirmeni,kuzineli salonu,açık yemek bahçesi,at turu yapılan yeri,ağaç salıncağı ve inanmayacaksınız tulumlu kemençeli canlı konseri bile var.
İşte fotoğraflar..
Ve Ayder Yaylası...,İlk olarak araba ile çıkabildiğimiz yere kadar çıkıp aşağıya doğru indik.Tepede muhteşem manzaralar mevcut.
Ayder den sonraki yaylalar..
Hiç görmediğim manzaralar mevcut burda.Yoldan akmaya devam eden şelale..
Sen nasıl muhteşem bir yersin.Nasıl yeşilsin,nasıl temizsin böyle..Resmen burada yaşayanın ölmeyeceğini düşünüyor insan.
Ayder de ilk defa gördüğüm üçgen poğaça..
Yürüme yolu ve kenarındaki satış barakaları...
Ve düzlük,buraya uzanıp saatlerce kalkmamak istiyor insan.
Oğlumda mutlu..Çekebildiğimiz kadar oksijen çektik içimize,depolayabilseydik keşke..
Güle güle Ayder...Sana yine gelmek istiyorum..
Sonraki durak,Mençuna Şelalesi..
Belki çok ünlü olmayan belki çok sapa kalan belki ulaşımı çok zor olan belki duyurulması,herkese anlatılması gereken bir yer burası..Artvin sınırları içerisinde insanın ömründe en az bir kez gidip görmesi gereken doğanın mucicesi...
Herşey bu köprü üzerinden geçtikten sonra başlıyor.Başka hiç tabela yok.Resmen daracık bir yolu takip ederek şelaleye ulaşıyorsun.Ama 40 dakikada..
Yolda sana eşlik eden yeşillikler ve muhteşem manzara..
Şelaleye ulaştığında nefes nefese kanter içindesin..O sesi bir duyuyorsun..Tamam herşey bir anda bitiyor.Bütün yorgunluk uçup gidiyor.Bir de önündeki taşlara oturup dinlenince,mis,ötesi yok..
Şelalenin ön kısmına asma köprü yapmışlar..
Ayaklar o buz gibi tazecik mis kokulu suya sokulmadan,bütün negatif enerji suya verilmeden dönmek olmaz dimi...
Ve çok sevdiğim,elimde olsa orada kalsam dediğim yer:Uzungöl...
Duru suyuyla,göldeki rengiyle,dağındaki sisiyle,yemyeşil ormanıyla,mis gibi kokusuyla..Öyle bir yer Uzungöl..
Karadeniz e gidince yemek tercihlerimizi hep yöreselden yana kullandık.Test ettik onayladık,hepsi harika..
Kaygana..
Kuymak..
Mıhlama...
Çayeli fasulyesi(Lale Lokantası muhteşem yapıyor.)
Laz Böreği (kendisi bir tatlı,baklava arası muhallebi..)
Turşu kavurma+tereyağında alabalık
Hamsiköy Sütlacı...
Çok uzun bir yazı oldu,sonuna kadar okuduysanız teşekkür ederim.Umarım gideceklere yararlı olur ve gitmeyi düşünenlere de fikir verir.Herkesin memleketimizin sahip olduğu bu güzel değerleri muhakkak bir gün görmesini dilerim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)